“Birbirinize Allah’ın fazladan verdiği nimetlere göz dikmeyin” buyuruluyor Nisâ sûresinin 32. âyetinde.
Bunun arkasından, gerek erkeklere, gerekse kadınlara, çalışmalarının karşılığında birer nasip verileceği bildiriliyor.
Başkalarına nasip olan zenginliklerden kendisinin de bir nasibi olmasını isteyenlere ise kesin adres gösteriliyor:
“Siz isteyeceğinizi Allah’ın fazlından isteyin.”
Böylelikle, toplum hayatını kemiren en zehirli hastalıklardan biri olan kıskançlığı, Kur’ân-ı Kerim, kaynağında kurutuyor ve insanları başkalarının ellerindekiyle tasalanmayı bırakıp ciddî şekilde çalışmaya sevk ediyor.
Geçtiğimiz hafta UTESAV organizasyonuyla ve Karadeniz Vakfının ev sahipliğinde gerçekleşen 227. Kur’an Buluşmasında konumuz Nisâ sûresinin 32. âyeti idi.
Bu âyet-i kerime vesilesiyle “fazl” kavramını ve bu kavramın insan ve toplum hayatındaki yansımalarını ele aldık.
Kıskançlık kavramı üzerinde dururken Peygamber Efendimizin (s.a.v.) her biri altın öğütler içeren hadis-i şeriflerinden bazılarını okuduk. Bu arada, “kalbi temiz olmanın” ne anlama geldiğini de Efendimizden öğrenmiş olduk.
Abdullah b. Amr’ın (r.a.) anlattığına göre, birgün Resulullaha (s.a.v.) “En faziletli insan kimdir?” diye sorulmuştu.
Efendimiz “Kalbi temiz, sözü doğru olan herkes” buyurdu.
“Doğru sözlü olanı biliyoruz; kalbi temiz olan kimdir?” diye sordular.
“Takvâ sahibi, tertemiz kalbdir” buyurdu. “Onun içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, haset yoktur.” (İbni Mâce, Zühd: 24).
UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Çobançeşme’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramını takiben 7:30’da başlıyor ve 9:00’a kadar devam ediyor.
Programda hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.