![]() |
Nefsim elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, mü'min balarısına benzer. Temiz şeyden yer, temiz şey üretir, temiz yere konar, konduğu yeri de kırmaz ve bozmaz.
Müsned, 6872 (2:199)
İmanını gereğince yaşayan bir mü’minin tanımını yapmak icap ettiğinde pek çok şey söylenebilir; ama pek çok sözle bile ancak güçlükle anlatılabilecek bir tanımı sekiz on kelimelik bir tarif içine sığıştırmak, Allah’ın Elçisine ait bir meziyettir. O, hayatın bütün alanlarını, din ve dünyaya ait her türlü iş ve ilişkiyi kapsayacak bir tarifle mü’mini bize anlatmıştır.
İşte Resulullahın (s.a.v.) saydığı özellikler:
- Temiz şeyden yer,
- Temiz şey üretir,
- Temiz yere konar,
- Konduğu yeri kırmaz ve bozmaz.
Bu tanımın ne kadar kapsamlı bir tanım olduğunu ve bu tanımla ortaya çıkan mü’minin hayata nasıl bir çehre kazandırdığını anlayabilmenin yolu basittir:
Sıradan bir günlük hayatınızı saat saat, mümkünse dakika dakika gözden geçirin.
Yiyip içtiklerinize bakın.
Ürettiklerinize bakın.
Tükettiklerinize bakın.
Girip çıktığınız yerlere, ilişki içinde olduğunuz kişi ve topluluklara bakın.
Girdiğiniz yere ne götürdüğünüze, çıktığınız yerden ne getirdiğinize bakın.
Geçirdiğiniz bir günün getirdiklerine ve götürdüklerine bakın.
Bütün bunlarda mü’mine yaraşan pek çok şey bulabildiğiniz gibi, “Keşke olmasaydı” diyeceğiniz şeylerle de karşılaşacaksınız. Onları da düzelmiş olarak farz edin (ki inşaallah bu hadis-i şeriften aldığımız ders gereğince bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün öyle olacaktır).
Sonra dönün, hadis-i şerifi bir daha okuyun:
Bundan daha güzel bir mü’min tarifi düşünebilir misiniz?
O Resulü gönderen, zaten örnek mü’mini en mükemmel haliyle canlı bir numune olarak bize göndermiş, o Resul de aynaya bakarcasına bir kesinlikle kendisini tarif ederek bize yolu göstermiştir.
Ne buyuruyordu o Resulü gönderen:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.”