Allah'ın indirdiğine dört elle sarılmak


**

“Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler” konusunu da içeren Mâide sûresinin 43-47. âyetlerini okuduğumuz 299. Kur’an Buluşmasının özeti ve tam video kaydı


30 Ocak Cumartesi günkü 299. Kur’an Buluşmasının yoğun bir gündemi vardı. Ağırlığı teşkil eden konular arasındaki “Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler” konusu birbiriyle bağlantılı âyetlerde yer aldığı için, bunların hepsini bir arada incelemek zarureti hasıl oldu.

YouTube’un Erdemli Hayat sitesinden yayınlanan Buluşmada okuduğumuz Mâide sûresinin 43-47. âyetlerinin meâli şu şekildeydi:


Ellerinde Tevrat, Tevrat’ta da Allah’ın hükmü varken, nasıl oluyor da onlar senin hakemliğine başvuruyor, sonra senin hükmünden de dönüveriyorlar? Aslında onlar mü’min değillerdir.

İçinde hidayet ve nur olan Tevrat’ı da Biz indirdik. Hakka teslim olmuş peygamberler, Yahudiler hakkında onunla hükmederlerdi. Rabbanîler ile ahbâr da onunla hükmederlerdi; çünkü onlar da Allah’ın kitabını korumakla görevliydiler ve onun hak kitap olduğuna şahit idiler. Siz de insanlardan korkmayın, Benden korkun; üç beş kuruş için Benim âyetlerimi satıvermeyin. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.

Tevrat’ta Biz onlara “Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş—yaralar böylece kısas olunur” diye yazdık. Fakat kim kendi hakkını bağışlarsa, bu onun için bir kefaret olur. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir.

Sonra o peygamberlerin izleri üzerinde Meryem oğlu İsa’yı, kendisinden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona da, içinde hidayet ve nur olan İncil’i, kendisinden önceki Tevrat’ı doğrulamak ve takvâ sahipleri için bir hidayet rehberi ve öğüt olarak verdik.

İncil ehli de Allah’ın onda indirdiğiyle hükmetsin. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar yoldan çıkmış fasıkların tâ kendileridir.


Bu âyet-i kerimelerden çıkardığımız derslerden bazılarını ise şu şekilde sıraladık:

Geçmiş ümmetler üzerinden anlatılan hususların asıl muhatabı olarak kendimizi almalıyız. Bu örnekler, onlar gibi olmamak için bize verilmiş derslerdir.

Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan şey ister ahkâm, isterse öğüt nev’inden olsun, ciddîye alınması gereken derslerdir / ihmalinin maliyeti çok ağır, ifasının getirisi ise çok büyüktür.

İster küfür, ister zulüm, isterse fısk olarak nitelensin, bu âyetlerde sayılan davranışların hepsi de hüsran sebebidir.

Allah’ın indirdiklerini inkâr, küçük görme, önemsiz sayma, yersiz ve zamansız telâkki etme gibi tavırlar iman açısından büyük tehlike sebebidir.

Telâkki ve davranışlarımızda imanı zedeleyebilecek, Allah’ın veya kulların hukukuna riayetsizlik anlamına gelebilecek, doğru yoldan uzaklaştırma potansiyeli olan şeylerden kaçınmak hususunda sürekli teyakkuz halinde bulunmalıyız. Arka arkaya gelen ve birbirini tekid eden âyetlerin uyarıları, konuya ciddiyetle yaklaşmamızı gerektiriyor.

Âyetlerde her ne kadar ahkâm kastediliyorsa da, asıl vurgu, “Allah’ın indirdikleri” üzerindedir ve ahkâmın kıymet kazanması da Allah tarafından indirilmiş olması sebebiyledir. Bu sebepten, Allah ve Resulü tarafından bize ulaşan şeyleri, emir değil de hafifçe bir teşvik suretinde bile olsa, kimden geldiğini düşünerek ciddiyetle karşılamak ve, muhtelif âyetlerde de belirtildiği gibi, “en güzel bir surette, en güzelini almak” kulluk edebine en ziyade yaraşan ve bizi Allah’ın rızasına yaklaştıracak olan davranıştır.

Allah’ın indirdiklerini ihmal veya onlardan yüz çevirmek bir yana dursun, onlardaki üstünlükleri ve fazilet kodlarını okumak ve bunları takip ederek insanlığın en güzel hasletleriyle süslenmek, bizden beklenen ve eşref-i mahlûkat olarak yaratılmış bulunan insanın insanlığına yaraşan şeydir. Zira onlarda, özellikle Kur’ân-ı Kerimde, insanı ebedî Cennete lâyık hale getirmek ve Âlemlerin Rabbine ebedî bir muhatap yapmak hedefine dönük programlar saklıdır.

Gerek fert fert, gerekse her seviyedeki topluluklar olarak bize yaraşan şey, bu uyarıları tarihî bahisler olarak okuyup geçmek değil, doğrudan doğruya nefsimizi ve zamanımızı muhatap alan dersler olarak görmek ve üzerinde ciddiyetle çalışmaktır.


Kur’an Buluşmalarının 299. bölümüne ait kesintisiz video kaydını buradan izleyebilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla gerçekleşmekte olan ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde yapılmakta olan Kur’an Buluşmaları, salgın sebebiyle bir müddettir https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden Cumartesi sabahları 7:30-8:30 arasında canlı olarak yayınlanıyor.