ÜMİT ŞİMŞEK
Haberin giriş paragrafında (veya paragraflarında) olayın özünü verdikten sonra, devamındaki paragraftan itibaren, belli bir düzen içinde bu olayın açılımına sıra gelecektir.
Genel olarak, takip eden paragrafların da giriş paragrafı gibi kısa tutulması tavsiye edilir. Meseleyi sadece cümlelerin birbiriyle ilişkisi açısından ele alırsanız, yazının insicamı için daha uzun paragrafların tercih edilmesi gerektiği sonucuna varabilirsiniz. Ancak birkaç cümlelik bir paragrafı tamamıyla okumanın, hele arka arkaya sıralanmış uzun paragrafları sonuna kadar okuyabilmenin, internet okuyucusu – veya alışkanlıkları ister istemez internetle şekillenmiş okuyucu – için fazlaca sabır isteyen bir iş olduğunu dikkate almanız, üzerinde emek vererek vücuda getirdiğiniz bir yazının âkıbeti açısından şüphesiz daha hayırlı olacaktır.
Aslında, giriş paragrafını yazdığınızda haberin yazımında da büyük bir mesafe almışsınız demektir. Çünkü giriş paragrafıyla, olaya yaklaşma açınızı belirlemiş ve belirli bir noktadan yola çıkmışsınız demektir. Ters Piramit metodunda bundan sonra atılacak adımlar bellidir:
Olayın ayrıntılarına girecek ve girişte özetlediğiniz hadiseyi açarak habere devam edeceksiniz. Olayın cereyan şekli, 5N 1K’dan giriş paragrafında açıklanmamış olan unsurlar, hikâyenin kahramanına ait biyografik bilgiler, olayın kendisine ve arka planına ait ayrıntılar, gerekiyorsa sosyal ve kültürel arka plan bilgileri gibi ayrıntılar, konuyla ilgili kişilerin – meselâ görgü şahitlerinin, uzmanların, olayın kahramanının, ilh. – yapacakları açıklamalar ve yorumlar, hikâyenin bütününü anlamamıza yardımcı olacak bilgiler, olayın ilgilendirdiği diğer taraflar varsa onlara ait bilgiler ve onların görüşleri, haberin devamında ele alınacak olan ayrıntılar cümlesindendir.
Bir önemli nokta: Mümkün mertebe haberin arasına nakiller katarak haberi canlandırmaya bakın. Bu nakiller olayla ilgili kişilerin görüşleri, anlatımları, yorumları olabilir. Tıpkı bir roman veya hikâyedeki diyaloglar gibi, bunlar da insan unsurunu ön plana çıkarır, konuşan kimselerle okuyucuyu karşı karşıya getirir ve yazıya can katar.
Bu önemli nokta ile ilgili iki önemli nokta daha var: Birincisi, nakilleri kısa tutun. İkincisi, söylenen sözler, daha önce verilmiş bir bilginin tekrarı olmasın. Haberin başında “İstanbul havalimanlarından bu sene 80 milyon yolcu geçti” dedikten sonra, ilerideki paragraflardan birinde bir yetkilinin ağzından aynı bilgiyi tekrar vermenin bir anlamı yoktur. Bunu zaten öğrenmiş bulunuyoruz; yetkiliden nakledilecek sözler, bu bilgiyi daha da açan ve renklendiren açıklamalar olmalıdır.
Belirli bir olayı anlatırken haberin kurgulamak nisbeten kolay bir iştir. Ancak kapsamlı ve dağınık konularla ilgili haberlerde durum bu kadar kolay gözükmeyebilir. Çeşitli konulardan söz eden uzun bir konuşma, yahut birçok tebliği içeren bilimsel bir toplantı ile ilgili haberlerde bu problem karşınıza çıkar. Burada işinizi kolaylaştıracak olan şey, yine daha önce üzerinde durduğumuz “açı” meselesidir. Belirli bir noktayı ön plana çıkarıp olaya bu açıdan bakın ve hikâyeyi bu bakış açısına göre kurgulayın. Birbiriyle doğrudan irtibatsız görünen noktaları ise, önemliden önemsize doğru giden bir sıralama ile, haberin devamına yerleştirirsiniz.
Haber yazmayı bir dost ile sohbet etmeye de benzetebilirsiniz. Siz olayın özünü verdikten sonra o merakla size “Nasıl olmuş? Ne zaman olmuş? Kim yapmış? Emin misin?” gibi sorular soracaktır. Siz bu soruları kısa cümleler halinde cevaplandırdıkça, arkadan yine sorular gelir: Sonra? Peki, daha sonra? Filân kişi buna ne diyor?..
Bir başka deyişle, ikinci paragraf birinciyi okurken vasatî bir okuyucunun zihninde beliren soruyu, üçüncü paragraf ikinciyi okurken beliren soruyu, ilh. cevaplandıran soruyu cevaplandırıyorsa, bu konuda pek az tavsiyeye ihtiyacınız kalmış demektir. Bunu sağlamak için, yanınızda oturan veya omzunuzun üzerinden yazdıklarınıza bakan hayalî bir arkadaş edinebilirsiniz.
[Devamı var]