Güllüoğlu Baklavalarının kurucusu merhum Mustafa Güllü’nün (1926-2012), Hürriyet gazetesinde yayınlanan 23 Mart 2008 tarihli açıklamalarında, Batı’nın bencil ve çıkarcı ahlâkıyla aşılanmadan önce yüzyıllardır milletimizin iş hayatında hakim olan ilkeler son derece çarpıcı bir şekilde dile getiriliyordu. Bugün ticaret ile iştigal eden herkesin ezberine alıp sık sık tekrarlaması gereken bu altın öğütleri, Mustafa Güllü’ye rahmet dualarıyla hatırlıyor ve hatırlatıyoruz:
Çok fazla ile çok azdan hayır gelmez. Her yere Güllüoğlu baklavacısı açıyorsunuz; bizde başkalarının ekmeğine mani olmak var mı? Öteki baklavacılar ne olacak? Böyle hızlı büyümeye son verin.
***
Biz ince düşünen bir nesiliz, öyle yetiştik. Bir dükkán açarken, “Yakınında Seyidoğlu, Hacıbozanoğlu ya da bir başka baklavacı var mı? Ben açarsam işini bozar mıyım?” diye düşünürüz. Bizim esnaflık ahlâkımız böyledir. O yüzden “Bütün oğullarım yanımda kalsın. Karaköy’de çalışalım, kazandığımız Allah’a şükürler olsun hepimize yeter” diyorum. Ama iki oğlum bunu dinlemedi. Şimdi duyuyorum; Faruk bir yere dükkân açmış, oradaki filanca zarar etmiş. Bu beni çok üzüyor. Şu anda bana deseler ki “Tamam baba artık şube açmayacağız,” o zaman dünyanın en mutlu insanı ben olurum.
***
Meselâ Merter’deki dükkânı var ya Faruk’un, mal sahibiyle anlaşmış ama bir süre faaliyete geçmemiş. Bu sırada da bir baklavacı orada dükkan tutmuş tadilâta başlamış. Faruk da bu arkadaşın tadilâtı sürerken gitmiş dükkânı açmış. Adam kirasını vermiş be oğlum, yazık değil mi, niye sen orada açıyorsun? Ankara’ya da açmışlar, orada da hemşehrimiz var. Çok ayıp, sanki Ankara’da baklavacı yokmuş gibi. Antalya’da açmış, tamam orada olur, çünkü orada baklavacı yokmuş. Hem bu kadar çok dükkan açarsan nasıl yöneteceksin? İtina kalmaz ki. Bana McDonals’ı örnek gösteriyorsunuz. Bu iş onun işine benzemez. O yemek satıyor, bizim işimizde imalât var.