ÜMİT ŞİMŞEK
Kuru dallarla dolu bir ağaç, üstünde bahar ve yazdan hiçbir
iz taşımaz.
Sanki hiç yeşermemiş, sanki hiç meyve vermemiş gibidir.
Kurumuş yeryüzü, üzerinden gelip geçmiş mevsimlerden hiçbir iz
taşımaz.
Sanki çiçekler hiç açmamıştır onda.
Yemyeşil halılar, bir hatıra bırakmaksızın kaldırılmıştır
onun yüzünden.
Fakat kimse şüphe etmez ağacın tekrar dirileceğinden.
Gün gelir, tekrar yapraklarını giyinir ağaç.
Çiçekler tekrar açar.
Halılar yeniden serilir yeryüzüne.
Kelebekler döner.
Ölmüş yeryüzü tekrar dirilir bütün ihtişamıyla.
Bir bahar geldi mi yeryüzüne, bir öncekinden hiçbir şeyi
eksik bırakmaz.
Aynıyla tekrar dirilir, fazlasıyla tekrar canlanır.
Tohumlar ve çekirdekler, çiçeklerin ve ağaçların istikbalini
özenle saklar mevsimler ve yıllar boyu.
Onların her birinde önceki baharların tarihi yazılır,
sonrakilerin senaryosu okunur.
Ve her bahar bir tarih tekrarlanır yeryüzünde ayrı bir
güzellikle.
Öncekileri yaratan, sonrakileri de aynı kolaylıkla yaratır.
Her bahar, bir haşir sabahının haberi okunur yeryüzünde.
Yeryüzü, bir tek nefis gibi dirilir.
Bir tohumda ve bir çekirdekte ne yazılıysa, dünyanın yüzünde
okunur.
Herkes bilir onda yazılı olanlardan hiçbir şeyin eksik
kalmayacağını.
Çünkü yazan, her şeyi en ince ayrıntısıyla yazmış ve
saklamıştır.
***
Güzler ve baharlar gelip geçer dünyadan.
Öyle alışır ki insan gördüklerine, artık şaşırmaz olur.
Kimse merak etmez, bir tohumda bir tarihin nasıl
yazıldığını.
Kimse ona inanmakta güçlük çekmez.
Çünkü gözü önünde olup biter her şey.
Yüzlerce defa olur, binlere defa olur.
Yüzlerce defa ölenler, yüzlerce defa dirilir.
Kimseye garip gelmez ölenler ve dirilenler.
Öylesine kolaylıkla yürür, gider her şey.
Öylesine kolaylıkla görülür hesaplar.
***
Mevsimler böylece gelip geçer dünyadan.
Sonunda, dünya da bir mevsim gibi gelir ve geçer.
O da kendi tarihini ve bir sonraki baharını kalbinde saklar,
bir tohum gibi.
Ve bir gün gelir, o tohum açılır.
Açılan kitapta hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı apaçık
görülür o gün.
Çünkü yazan, her şeyi en ince ayrıntısıyla yazmış ve
saklamıştır.
İnsan, o günde, bildiklerini ve unuttuklarını beraberce
karşısında bulur.
Ve hiçbir şeyin boşa gitmediğini anlar bütün açıklığıyla.