Katil fetvacılara Peygamber bedduası

Virüs salgını ile ilgili olarak alınan tedbirler, özellikle Cuma namazı ve cemaatle kılınan vakit namazları söz konusu olunca, çok yaygın olmasa da bazılarımızın kahramanlık damarlarını harekete geçirmiş görünüyor.

Bu kahramanlarımız kamera karşısına geçerek virüse meydan okuyor, verilenfetvaları hiçbir bilgiye dayanmaksızın geçersiz sayıyor, hattâ Allah’tan birtaahhüt almışçasına, “Allah bizi korur” şeklinde iddialara kadar işivardırıyorlar.

Bunlar her ne kadar önemli bir yekûn tutmasalar da, anormal olan şeyiyaymak tabiatında olan medyada bu tür haberler fazlaca rağbet gördüğü için, saniyeleriçinde bu iddialar yurdun en ücra köşelerine kadar ulaşıveriyor. Sonuç olarakda, vatandaşların önemli bir kısmında bu tür haberler tereddütlere yol açabiliyor.

Oysa Asr-ı Saadette yaşanmış olan bir vak’a, konuyu son derece net birşekilde açıklığa kavuşturuyor ve bilmeden ahkâm kesenleri, Resulullahın(s.a.v.) bir bedduasıyla karşı kaşıya getiriyor:

***

Hz. Cabir (r.a.) anlatıyor:

Biz bir seferde iken, adamın birine bir taş isabet etmiş ve onun başınıyarmıştı.

Daha sonra adam ihtilâm oldu, yıkanması icap etti.

Bunun üzerine arkadaşlarına “Benim teyemmüm etmem için bir ruhsatbulabiliyor musunuz?” diye sordu.

Arkadaşları ise “Hayır,” dediler. “Sen suyu kullanabilecek durumdasın. Onuniçin sana ruhsat bulamayız.”

Çaresiz kalan adam gusletti. Ama arkasından da vefat etti.

Resulullaha (s.a.v.) geldiğimizde bu hadiseyi ona haber verdik.

Resulullah “Allah onların canını alsın” dedi, “adamı öldürdüler!”

Arkasından da şöyle buyurdu:

“Bilmedikleri şeyi sorsalardı ya! Cehaletin şifası sualdir.”

Ebû Dâvud, Taharet: 125; İbni Mâce, Taharet: 93

***

Konuyla ilgili diğer yazımız: