Peygambere itaat konusu, Kur’ân-ı Kerimin üzerinde en güçlü bir şekilde durduğu konular arasında yer alıyor. 239’uncu Kur’an Buluşmasında okuduğumuz Nisâ sûresinin 64 ve 65’inci âyetlerinde de bu husus bütün açıklığıyla mü’minlere hatırlatılıyor ve ümmet içinde çıkan bütün ihtilâfların çözüm mercii olarak Resulullah’ın sünneti gösteriliyordu. Bu âyetlerin mealleri:
Biz hangi peygamberi gönderdiysek, Allah’ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar da kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip Allah’tan af dileseler ve Peygamber de onlar için af dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.
Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar aralarında başgösteren meseleler için senin hükmüne başvurup, sonra da senin vermiş olduğun hükme, gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşen 239. Kur’an Buluşmasında bu âyetler ışığında yaptığımız tesbitlerin başlıcaları şu şekilde oldu:
- Peygambere itaat Allah’a itaat ile eş tutulmuştur.
- Allah’a ve Resulüne itaat hususunda ne Kur’an, ne de Hadis hiçbir sınırlama getirmemiştir. Her hususta mutlak itaat gereklidir.
- Ümmet içinde kıyamete kadar çıkabilecek olan bütün ihtilâfların çözüm mercii Resulullah’ın sünnetidir.
- Âyet, Resulullah’a hakemlik görevi verirken, ümmetini de onun verdiği hükme tam bir teslimiyetle itaat etmekle yükümlü kılmıştır.
- Sünnetin hakemliğini ihmal ederek başka yollarda çözüm aramaya teşebbüs edenlerin buna muvaffak olamayacakları, âyetten açıkça anlaşılmaktadır. Bugünkü halimiz de bu gerçeği doğrulamaktadır.
Bu âyetleri okuduğumuz 239. Kur’an Buluşmasının tam video kaydını aşağıdaki bağlantıda bulabilirsiniz:
UTESAV’ın Erdemli Hayat projesi kapsamında cereyan eden Kur’an Buluşmaları, MÜSİAD’ın Çobançeşme’deki genel merkezinde Cumartesi sabahları 7:00-7:30 arasında sunulan ve simit-peynir-çaydan meydana gelen kahvaltıyı takiben 7:30’da başlıyor ve 9’a kadar devam ediyor.