Prof. Dr. Hayreddin Karaman, öğrencilik yıllarına ait hatıralarında, hocası Hacı Veyiszade Mustafa Efendiyi anlatıyor:
Peygamberimiz (s.a.) “Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi: kadın, güzel koku ve namaz; ama benim mutluluğum namazdadır” buyuruyor. Dünya hayatında insanları mutlu eden şeyler arasında namazın bulunması Hz.Peygambere mahsus bir kemaldir. Onun ümmeti içinde de namazda ve namaz ile mutlu olanlar var. İşte bunların başında merhum hocamız gelmektedir. Bir insanın o ölçüde huzur ve mutluluk bulmadan hocamızın kıldığı kadar namaz kılması imkânsızdır. Bundan olmalı ki, konuşmalarında da sık sık namazdan bahsederdi.
Teneffüs zili çalınca öğrenciler bahçeye, öğretmenler dinlenme odasına koşarlar, hocamız ise abdesti yoksa alır, hademe odasındaki, üstüne bir pamuktan dokuma seccade yerleştirilmiş tahta divana çıkar ve namaza dururdu. Ben ve Ali Osman [Koçkuzu] fırsat buldukça o odaya gider, hem sobanın başında ısınır, hem de hocamızı seyrederdik. Selâm verince bazan kendisiyle bir işimizin olup olmadığını sorardı; varsa onunla meşgul olurdu, yoksa kalkar namazına devam eder, zil çalınca derse giderdi. Bazan sınıfta yazılı imtihan yaparken bile seccade getirtip sererek namaz kıldığı olmuştur. Onun düşüncesine göre yazılı imtihan olan öğrenciler yazmakla meşgul iken hoca niçin boş durmalıydı? Ya okumalı, ya namaz kılmalıydı. Öğrencileri gözetlemek gerekmezdi; çünkü Müslüman kopya çekmezdi.
Sevgili hocamız 5 Şubat 1960 Cuma sabahı, namazını kıldıktan sonra, ömrü boyunca namaz sayesinde vuslatını yaşayarak mutlu olduğu Rabbine, Allah’ın has kullarının rehberi, Âhirzaman Peygamberi, Kâinatın Serveri, Allah’ın sevgilisi Efendimizin peşinde vuslatın ebedîleştiği saadet âlemine göçmüştür.
— Bir Varmış Bir Yokmuş: Hayatım ve Hatıralar, s. 198-199