HOMOFOBİ TABİRİ NASIL UYDURULDU?



Küresel sapıklar, cinsel iğrençlikleri normal davranış olarak ilân etmekle yetinmediler; namuslu insanları damgalamak için de hayalî bir "homofobi" damgasını icad ettiler.

– IV –
Küresel sapıkların hedefi, sadece kendilerini temize çıkarmak ve toplum içinde kabullenilmekten ibaret değildi. Onların bir derdi de muhaliflerini damgalamak ve toplum içine çıkamaz hale getirmek idi. Bunun için, sapıklık karşıtı ahlâklı ve sağlıklı insanları “hasta” olarak damgalamanın bir yolunu buldular.
1960’lı yılların sonlarına doğru, bir taraftan sapık eylemciler cinsel sapkınlıkları hastalıklar listesinden çıkarmaya uğraşırken, bir taraftan da George Weinberg adlı sapık dostu bir psikolog “homofobi” adında bir hastalık icad etti.
Weinberg, bu icadını önceleri çeşitli zeminlerdeki konuşmalarında kullandı. Derken, homofobi tabiri, 1969 yılında basılı medyaya Screw adlı bir Amerikan porno dergisiyle giriş yaptı. Arkasından bunu Time dergisi kaptı ve kullanmaya başladı. Çok geçmeden de bu tabir fobiler listesindeki yerini aldı, hattâ sözlüklere bile girdi.
Weinberg, 1969 yılındaki bir mülâkatında bu icadını açıklarken, “Homofobi kesinlikle bir hastalıktır; bunda hiç şüphe yok” diyordu. Sonra da, “İnsan her gece yatarken bu hastalıkla uyanmamak için dua etmeli” diyerek bu hastalığın “dehşetini” (!) dile getirmeye çalışıyordu.
Fobi kelimesinin korku anlamına geldiğini herkes bilir. Fakat sapıklara karşı çıkan sağlıklı insanlar hakkında kullanılırken bu kelimeye sadece bu vak’aya münhasır kalmak üzere bir ayrıcalık tanındı ve kapsama alanı alabildiğine genişletildi. Bugün “homofobi” kelimesi, cinsel sapıklıklara karşı red, nefret, küçümseme, dışlama, önyargı gibi her türden duyguyu, bu arada dinî inançları ve ahlâk telâkkilerini de içine alacak şekilde kullanılıyor.
Sapık dostu Weinberg bir yandan sapıklık karşıtlarını “homofobik” yaftasıyla hasta olarak safdışı ederken, bir yandan da sapıklığın sağlıklı birşey olduğunu ispat etme çabalarından da geri kalmıyordu. 1972 yılında yayınladığı “Toplum ve Sağlıklı Eşcinsel” adlı çalışması, bu konuda önemli adımlardan birini teşkil etti.
Bu adımlar, pek tabii, atıldığı yerde kalmıyor, küresel bir propaganda mekanizması tarafından derhal işleme konuluyordu. Yazılı medya, görsel medya, sahne sanatları, reklam ajansları, ünlü kişiler, moda mihrakları, sivil toplum örgütleri gibi araçlar, toplumu cinsel sapıklıklara özendirmek için seferber edildi. Bütün bu araçların bizim toplumumuzda da ne kadar etkili bir şekilde kullanıldığına dair örnekleri hatırlamakta hiçbirimiz zorlanmıyoruz. Sadece bir kısım sanatçıların giyim-kuşam ve tavırları ile ünlüler arasındaki cinsel sapıklıklara dair sosyete sayfalarında çıkan dedikoduların toplumda eşcinselliğe karşı bir hoşgörü vücuda getirmekte oynadığı rol küçümsenecek gibi değildir.
[Devam edecek]
***
Bundan önceki bölümler:
***
Kaynak: yazarumit.com