Danıştay’ın verdiği karar ile Ayasofya’nın cami haline getirilmesini imkânsız hale getirdiği yolundaki yorumlar gerçeği yansıtmıyor.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu konudaki kararıyla, Ayasofya’yı müze yapan Bakanlar Kurulu kararının iptal talebini reddetmiş bulunuyor.
Ayasofya Camiini müzeye çeviren karar, 24 Kasım 1934 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınmış, geçtiğimiz yıllarda da Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği, bu kararın iptali için Danıştaya başvurmuştu.
Danıştay 10. Dairesi, 2008 yılında bu konuyu karara bağladı ve iptal talebini reddetti.
Daha sonra ddernek kararın tashihi için başvuruda bulununca, dosya, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna intikal etti.
Kurul da 10. Dairenin verdiği kararı yerinde görerek Bakanlar Kurulu kararının iptali yolundaki talebi reddetti.
Kararın anlamı
Bu karar, sadece, 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu kararının geçerli olduğu anlamına geliyor. Her ne kadar Danıştay bu konuda Bakanlar Kurulunu haklı bulan birtakım gerekçeler sıralıyor ise de, vermiş olduğu karar, hiçbir suretle, Ayasofya hakkında yeni bir Bakanlar Kurulu kararı alınmasına engel teşkil etmiyor. Bilâkis, Bakanlar Kurulunun Ayasofya ile ilgili tasarruflarda bulunma yetkisine sahip bulunduğunu, Danıştay en üst seviyede verdiği kararla bizzat tescil ve teslim etmiş bulunuyor.
Eğer Danıştay yapılan müracaatı kabul ederek 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etseydi, Ayasofya’nın müze yapılmış olması geçersiz hale gelecek ve Fetih sembolü mabedin kendiliğinden tekrar cami halini alması söz konusu olacaktı.
Şimdiki durumda ise, Bakanlar Kurulunun Ayasofya’yı aslî vaziyetine çevirmek için bir karar alması gerekiyor.
Bu konuda asıl sorulması gereken soru:
Türkiye’de bu kararı alabilecek bir Bakanlar Kurulu var mı, yok mu?
Bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.