Altı cümlede Risalet-i Muhammediye

 

Âhirzaman Peygamberinin (a.s.m.) hakkaniyeti birkaç cümle içinde ispat edilir mi?

Evet, edilir.

İşte şu altı cümleyi birer birer okuyun.

Her cümle için, tek tek sorun kendinize:

“Buna itiraz edilebilir mi?” diye.

Son cümleye böylece geldikten sonra, bizi böyle bir zâta ümmet yapana kâinat dolusu hamd ü senâlarınızı sunabilirsiniz:

 

Şu kâinatın sahip ve mutasarrıfı elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedvir ediyor ve her şeyi bilerek, görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faydaları irade ederek tedvir ediyor.

Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur.

Madem konuşacak; elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak.

Madem zîfikirle konuşacak; elbette zîşuurun içinde en cem’iyetli ve şuuru küllî olan insan nev’i ile konuşacaktır.

Madem insan nev’i ile konuşacak; elbette insanlar içinde kabil-i hitap ve mükemmel insan olanlarla konuşacak.

Madem en mükemmel ve istidadı en yüksek ve ahlâkı ulvî ve nev’-i beşere mukteda olacak olanlarla konuşacaktır; elbette, dost ve düşmanın ittifakıyla,

– en yüksek istidadda ve en âlî ahlâkta

– ve nev’-i beşerin humsu ona iktida etmiş

– ve nısf-ı Arz onun hükm-ü manevîsi altına girmiş

– ve istikbal onun getirdiği nurun ziyasıyla bin üçyüz sene ışıklanmış

– ve beşerin nuranî kısmı ve ehl-i imanı, mütemadiyen günde beş defa onunla tecdid-i biat edip, ona dua-yı rahmet ve saadet edip, ona medih ve muhabbet etmiş olan

Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacak ve konuşmuş ve resul yapacak ve yapmış ve sair nev’-i beşere rehber yapacak ve yapmıştır.

— Mektubat