Mucize isteyenlere Kur'ân'ın cevabı


En’âm sûresinin 7-11. âyetlerini okuduğumuz 338. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı.

Kendilerini hak dine davet eden Allah’ın elçisinden mucize isteyen, yahut elçi olarak insan değil melek gönderilmesi talebinde bulunan inkârcılarla ilgili âyetler 338. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi.

Onların istekleri ve Kur’ân’ın buna cevabı, 29 Ocak 2022 Cumartesi günkü Buluşmada okuduğumuz En’âm sûresinin 7-11. âyetlerinde şöyle anlatılıyordu:

Biz sana kağıtta yazılı bir kitap indirsek ve ona elleriyle dokunacak olsalar, yine de o kâfirler “Besbelli bu bir büyüdür” derlerdi.

Nitekim “Ona bir melek indirilseydi ya” dediler. Biz melek indirmiş olsaydık, işleri hemen bitirilir, kendilerine göz açtırılmazdı.

Biz bir meleği peygamber olarak gönderecek olsaydık, onu yine bir adam olarak gösterir; onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük.

Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Sonra o alay edenleri, alaya alıp durdukları şey kuşatıverdi.

De ki: Yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu ne olmuş!

Bu âyet-i kerimelerin mânâlarından nasibimizi ararken yaptığımız tesbitleri de başlıca şu noktalarda özetledik:

  • Bu sadece Âhirzaman Peygamberine has bir durum değildir; tarih boyunca bütün peygamberlerin büyücülük ithamına maruz kaldığını Kur’ân bize haber veriyor.
  • Peygamberlerin kişiliklerinde veya mesajlarında çürütülecek bir taraf bulamayınca, onları tesirsiz bırakmak için, onların mesajlarındaki güzelliği ve harikulâde tesiri “büyü” ile açıklamaktan başka bir çare bulamıyorlardı.
  • Melekleri beşer suretinde gördükleri takdirde melek olduklarını nasıl anlayacaklardı?
  • Kur’ân’ın bize birçok âyetinde “yeryüzünü gezip de gördüklerimizden ibret alma davetinde bulunmasında şu mânâlar vardır:
  • Yeryüzünde gezin de görün. Karşınıza çıkan harabeleri, kalıntıları, mezarları görün. Bir zamanlar insanların at koşturduğu, alışveriş yaptığı, binalar yaptığı, ticaret yaptığı, savaştığı yerleri görün. “Şimdi onlardan, gördüğün, yahut fısıltısını işittiğin birileri var mı?” (Meryem, 19:98).
  • Gezdiğiniz yerlerde minareler de çıkacak karşınıza. Oralardan her gün, tekrar tekrar bir insanın adını işiteceksiniz. Bu insan, müşriklerin yalanlayıp durdukları, onun yerine Allah’ın melek göndermesi talebinde bulundukları Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdan başkası değildir. Dünya döndükçe onun ismi de peş peşe dünyayı dolaşacak, her namaz vakti, günler, aylar, yıllar ve asırlar boyunca, ta kıyamete kadar.
  • Diğer yandan, müşriklerin mucize taleplerine cevap verilmemesinde de şu mânâyı okumalıyız: Kur’ân’ın mesajında olağanüstülüklere, uçup kaçmalara prim veren birşey yoktur. Bilâkis, onun bütün emir ve teşvikleri, yaşanan hayata dair, yaşanan hayatın kanunları içinde yerine getirilecek işlerdir. Zaten bu kanunlar da yine Allah’ın tekvinî kanunlarından başka birşey değildir.

En’âm sûresinin 7-11. âyetlerini okuduğumuz 338. Kur’an Buluşmasının video kaydını buradan izleyebilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla gerçekleşen ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde yapılan Kur’an Buluşmaları, salgın sebebiyle bir müddettir https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden Cumartesi günleri 07:30’dan itibaren canlı olarak yayınlanıyor. Kur’an Buluşmaları ile ilgili gelişmeleri kaçırmamak için bu sayfaya abone olabilirsiniz.


Sitemizde yayınlanan yazılardan ânında haberdar olmak için
bizi Twitter’da takip edebilirsiniz:

twitter.com/umit_simsek