Nisâ sûresiyle bir medeniyet inşası

Nisâ sûresini okumaya başladığımız ikinci haftada, muhteşem bir medeniyetin adım adım nasıl inşa edildiğini görmeye başladık.

Sûrenin ilk âyeti insanların erkek ve kadın olarak yaratılışı ve bu ikisi üzerine aile ve akrabalık bağlarının kuruluşu, büyük bir İlâhî rahmet eseri olarak gözlerimizin önüne seriliyordu.

İkinci âyetten itibaren, insan topluluklarının birbiriyle olan ilgi, münasebet ve karşılıklı hakları, en zayıf olanları en öne almak suretiyle bize öğretilmeye başladı. Bu arada, yetimlerin, özellikle yetim kızların, hemen arkasından da kadınların hakları bize hatırlatıldı. Şu farkla ki, bir yandan bu haklar bize kesin bir dille bildiriliyor ve herhangi bir hak ihlâlinin yol açacağı sonuçlara “Allah’tan korkun, pek büyük bir günahtır” gibi ifadelerle bize hatırlatılıyordu; ama âyetler bir yandan da insanların içindeki iyilik duygularını uyandırıyor ve bu suretle bir fazilet yarışına meydan açıyordu. İşte bu, İslâm medeniyetini diğer medeniyetlerden, bilhassa Batı medeniyetinden ayıran en önemli farklardan biri idi.

Önümüzdeki haftalarda da incelemeye devam edeceğimiz bu konuya yaptığımız bu girişi tam video kaydından izlemek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD genel merkezinde cereyan eden Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazından sonra ve simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramını takiben 7:30’da başlıyor ve 9:00’a kadar devam ediyor.

Programda hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.