"Aile Bakanlığının adını değiştireceğim"

***

İ
ktidara gelince ilk yapacağım işlerden biri, Aile ve saire Bakanlığının adını değiştirmek olacak. Bunun iki sebebi var:

Birincisi, mevcut isim çok uzun; kolay kolay ezberlenmiyor, ezberlense hatırda kalmıyor, kalsa bile bir müddet sonra o da değiştiği için ezberlemek de bir işe yaramıyor.

İkinci ve daha önemlisi: “Aile” ismi cinsiyet çağrıştırıyor. Aile dendiğinde ilk akla gelenler anne ile babadır, yani bir kadın ile bir erkektir. Çocuk dediğinizde hemen sorarlar, “Kız mı, erkek mi?” diye. Daireyi genişlettiğiniz zaman akla gelen anneanne, babaanne, hala, teyze, amca, dayı gibi isimler de hep cinsiyet ifade eden isimler olduğu için, İstanbul Sözleşmesine göre bunların tümünün birden kökünü kazımamız gerekiyor.

Bu mülâhazalar ışığında Aile Bakanlığına “Toplumsal Cinsiyet Bakanlığı” adını versek ne olur?

Herşeyden önce, bütün kanunlarımızın ve hattâ Anayasamızın üzerinde güç sahibi olan İstanbul Sözleşmesinin ruhunu bu isimde yansıtmış oluruz. Çünkü bu isim erkek ve kadınlarla birlikte âlemin cümle sapıklıklarını da tam bir eşitlik içinde bağrına bastığı için, hiç kimse bunun haricinde kalmamış olur. Ayrıca, Bakanlığın şu andaki bütün faaliyetleri “toplumsal cinsiyet eşitliği” hedefine odaklanmış bulunduğu için, gerek kadro, gerekse plan ve program açısından da çok büyük bir külfet içine girmiş olmayız. Hattâ, aramızda kalsın, mevcut Bakanımızı benim iktidarımda da aynen yerinde bırakmak bile aklımdan geçmiyor değil. Toplumsal cinsiyet derslerini askerî kışlalara sokacak kadar bu dâvâyı benimseyecek ve bu uğurda canla başla çalışacak kaç kişi bulabilirsiniz inanç ve geleneklerine bağlı bir toplumda?