Kur’an Buluşmalarının 161’inci bölümü bizi “Rabbânî” kavramıyla tanıştırdı.
Okuduğumuz âyetler Ehl-i Kitaptan bazılarının iman edenleri inkâra sürüklemek için başvurdukları hileler hakkında bizi bilgilendirirken, peygamberlerin de ümmetlerine “Rabbânîler olun” emrini verdiklerini bildiriyordu.
Rabbânî kavramı hakkında kaynakların verdikleri bilgilerin özeti şu noktalarda toplandı:
ilmini / nefsini terbiye eden âlim / Rabb’e mensup, bütün hal ve tavırlarında kendisini Allah’a vermiş olan insan-ı kâmil / hikmet ve takvâ ehli âlimler / kendilerini ve başkalarını güzel ahlâkla terbiye eden ve insanlara önderlik eden âlimler; kendilerine tâbi’ olan insanların velâyetini deruhte eden âlimler (ribbiyyûn = tâbi’ olanlar)
Bu tanımlar, bizi, ümmetin istikametini korumasında âlimlerin sorumluluğuna getirdi. Konuyla ilgili olarak hatırladığımız âyet ve hadisler arasında şu hadis-i şerifler de vardı:
Bu ilmi, gelecek nesillerin her birinden âdil kimseler alacak ve onu cahillerin yorumundan, bâtıl ehlinin istismarından ve haddi aşanların tahrifinden koruyacaklardır. (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 10:350.)
Yeryüzündeki âlimler, gökteki yıldızlar gibidir; karanın ve denizin karanlıklarında onlarla yol bulunur. Yıldızlar kaybolduğunda ise rehberler de yolunu kaybediverir. (Müsned, 3:156.)
UTESAV organizasyonuyla Erdemli İş Adamı projesi çerçevesinde gerçekleşen Kur’an Buluşmalarının bu bölümüne ait videoyu şu bağlantıdan izleyebilirsiniz: