ŞÜKRAN ABLA'NIN BAYRAMI

Yaşayan son şahitlerden Ali Demirel ağabeyin hanımı Şükran abla, bir bayram arefesinde Rabbinin rahmetine kavuştu.

Hüseyin Demirel ile hattat Muhsin Demirel’in de annesi olan Şükran Demirel, İstanbul’daki Nur hizmetlerinin ilk yıllarında çok büyük hizmetleri sebkat etmiş ve buradaki Nur talebelerinin hemen hemen hepsine annelik etmiş bir fedakârlık âbidesi idi.

Bir gün onun evinde hindi piştiğini haber alan Nur’un avukatı Bekir Berk ağabeyin haber vermesi üzerine 60’tan fazla Nur talebesinin eve doluşarak Şükran ablanın pişirdiği ufak tefek bir hindi ile nasıl bir ziyafete kondukları, bugün hâlâ Risale-i Nur talebeleri arasında bir menkıbe olarak dilden dile dolaşıyor.

27 Mayıs darbesinin en dehşetli günlerinde askerî uçakla Risale taşıyan Ali Demirel ağabey, Allah’ın kendisine hayat arkadaşı olarak takdir ettiği bu bu Nur kahramanı hanımın yine dillerde dolaşan bir hatırasını, Ömer Özcan’a şöyle anlatıyor:

 

Evimizdeki hizmetlerin en büyük kaynağı bizim hanımdır. Eğer o kabul etmemiş olsa, izin vermemiş, razı olmamış olsa, böy­le olmazdı. Tabii bizim hanım Risale-i Nur’u ilk tanıdığımızdan itiba­ren eve gelen giden Nur talebelerini dinliyor ve bu işin mü­him bir mesele olduğunu hissediyordu. Kendi isteğiyle dersha­ne­le­re gidip temizlik yapıyordu. O sahip çıkmasa nasıl yapardık? Seve seve yapıyordu.

 

O zamanlar çamaşır makinesi almak istemiştim. Hanım karşı çıkmış, “Bu kapıdan içeri sokmam” diye yemin etmişti. Sonra makinenin iyi bir şey olduğunu öğrenince, “Nur talebelerinin çamaşırlarını yıkayacaksam alalım” diyerek razı oldu. Ama hanım yemin etmişti. “Bunu nasıl halledeceğiz? Eve nasıl sokacağız?” di­ye düşünürken, Ceylan Çalışkan “Pencereden sokalım” dedi. Böy­le­ce mesele halloldu. Sonunda çamaşır makinesi de kardeşlerin kı­ya­fetlerinin temizlenmesinde istihdam olarak hizmetten na­sibini aldı.

 

ŞÜKRAN DEMİREL KİMDİR?

Risale-i Nur’a uzun yıllar önemli hizmetlerde bulunan emekli assubay pilot Ali Demirel’in eşi. Burdur’un Karamanlı ilçesinde dünyaya geldi. Eşinin vazifesi sebebiyle pek çok vilâyeti dolaştı. Eşi, mensup olduğu tarikat şeyhinin sevkiyle Bediüzzaman’ı ziyaret edip talebeliğe kabul edilince, dolaştıkları bütün şehirlerde Risale-i Nur hizmetinde bulundular ve Eskişehir, İzmir gibi birçok yerde Nur derslerinin başlamasına vesile oldular. 1957’den sonra yerleştikleri İstanbul’da, evleri Risale-i Nur hizmetinin bir merkezi haline geldi. Her akşam evleri Nur talebeleriyle dolup taşıyor, Süleymaniye’de kalan talebelerin çoğu bu eve gelip Şükran Hanımın yemeklerinden yiyordu.

Üstadı gören veya ona hizmet eden hanımlardan Ulviye, Asiye, Arife, Şahide ve Hacı Zehra anneleri yakından tanıma imkânı bulan Şükran Demirel, henüz Risale-i Nur’u ailece tanıyan kimsenin bulunmadığı İstanbul’da hanımlar dersi başlatmak için Bediüzzaman’dan izin istedi. Mehmet Fırıncı aracılığıyla Üstada iletilen bu isteğe olumlu cevap gelince, Şükran Demirel, o sırada kızının yanında kalan Ulviye Annenin de iştirakiyle İstanbul’da ilk hanımlar dersini başlattı.