Camiler ihtiyaç için yapılmaz.
Camiler İslâm’ın alâmetleridir.
Bulundukları yerin bir İslâm beldesi olduğunu âleme ilân ederler.
Onun için, Müslümanlar, bulundukları her yerde cami yaparlar.
Minarelerle ve kubbelerle oraya İslâm’ın mührünü vururlar.
Hergün, her ezan vakti, Yer ve Gökler Rabbinin birliği ve yüceliği, Âhirzaman Peygamberinin hakkaniyeti göklere ve yere ilân edilir o minarelerden.
Yeryüzü onlarla iftihar eder, göklerin ahalisi onları imrenerek seyreder.
Camilerin ihtiyaç için yapıldığını zannedenler bile, bir yere cami yapmak için, civardaki diğer camilerin dolup dolmadığına bakmazlar.
Üç beş sokak öteye gitmekte zorlanacak hasta ve yaşlıların bulunabileceğini düşünürler.
Tabii ki, bütün bu mülâhazalar, Müslüman olan ve Müslümanlığıyla iftihar eden topluluklar için geçerlidir.
“Şeair” adı verilen İslâm alâmetlerinin bir işlevi de, böyle olanları olmayanlardan ayırmaktır.