İçinde yaşadığımız Samanyolu galaksisinin yakışıklı bir fotoğrafı maalesef elimizde yok; buna imkân da yok. Çünkü karenin içine galaksinin bütününü alacak bir mesafeden onun resmini çekmek için Samanyolu’nun dışına çıkıp yüz binlerce ışık yılı ötelere uzanmamız gerekir. Bu ise, faraza ışık hızına çok yakın bir hızla seyahat edecek bile olsak, milyonlarca sene anlamına gelir.
Çok şükür ki, kâinatta, bizim galaksimize benzer başka galaksiler de var. En azından, bu galaksilerden bir ikisinin resmini önümüze koyup Samanyolu niyetine seyredebiliriz. Bunlardan bir tanesi de M100 (NGC 4321) adıyla kataloglara geçmiş, muhteşem bir galaksi.
Virgo Galaksi Kümesinde yer alan M100, tıpkı Samanyolu gibi, bir spiral galaksi. 100 milyarın üzerinde bir yıldız nüfusuna sahip. Gerçi bu, bir galaksiye göre çok büyük bir nüfus sayılmaz, ama dünyamızın üzerinde nefes alıp veren insanların en az on beş misli bir kalabalık anlamına geliyor. Galaksinin bize olan uzaklığı, son hesaplamalarda 56 milyon ışık yılı olarak belirlendi. Bu ise, bizim, M100’ü 56 milyon sene önceki haliyle seyrettiğimiz anlamına geliyor.
M100, bir galaksi kümesi içindeki galaksilerden biri. Bu küme de kâinattaki nice galaksi kümelerinden bir tanesi. Her birinde yüz milyarlarca yıldız barındıran yüz milyarlarca galaksiyi hayalimizde canlandırabilseydik, bildiğimiz kâinatın azamet ve ihtişamını bir nebze olsun anlayabilirdik.
Anlayalım veya anlamayalım, galaksiler orada, ışıl ışıl yıldızlarıyla sayısız tevhid mühürlerini semâmıza basarak meczup birer semazen gibi biteviye dönüp duruyorlar.
“O, gökleri ve yeri hiç yoktan ve benzersiz olarak yaratandır. Bir işi murad ettiğinde sadece “Ol” der; o da oluverir.”
Bakara, 2:117