B ir cümlenin sonundaki nokta unutulursa, yahut “muhtelif” yazılacağı yerde bir harf hatâsıyla “muhtelir” yazılırsa ne olur? Bizim gözümüz böyle hatâlara her ne kadar alışık olsa da, âlimlerimiz, hele bizim zamanımızdan bir iki nesil evvelki âlimler için, bu kadarlık bir hatâ bile çok büyük bir endişe sebebi olabiliyordu. Hele Kur’ân-ı Kerîm ile ilgili bir metinde her ne suretle olursa olsun bir hatânın vücuda gelmesi, onların uykularını kaçırmak için fazlasıyla yeterdi. Bunun bir örneğini, meal sahibi meşhur âlim Hasan Basri Çantay’ın eserind…